Türkiye'de İnsan Hakları
Özel Dosyalar

Yalçınkaya v. Türkiye (2023)
AİHM, eski öğretmen Yüksel Yalçınkaya davasında, Türkiye’nin “kanunsuz ceza olmaz” ilkesini ihlal ettiğine ve 100.000’den fazla kişiyi etkileyen yargılamalarda sistematik bir sorun bulunduğuna hükmetti.
Özet
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, yalnızca ByLock mesajlaşma uygulamasını kullandığı iddiası, Bank Asya hesabı ve belirli sendika ve derneklere üyeliği gerekçesiyle altı yıldan fazla hapis cezasına çarptırılan öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın haklarının Türkiye tarafından ihlal edildiğine hükmetti. Mahkeme, delillerin bireysel değerlendirmesinin yapılmadığını ve suçun kapsamının hukuka aykırı şekilde genişletildiğini belirterek, adil yargılanma hakkı, “kanunsuz ceza olmaz” ilkesi ve örgütlenme özgürlüğü ihlallerine karar verdi.
Kararın, Mahkeme önünde hâlihazırda derdest olan yaklaşık 8.500 dosya dâhil olmak üzere 100.000’e kadar benzer davayı etkileyebileceği değerlendiriliyor. Türkiye iki eylem planı sunmuş olsa da, Strazburg yargıçları ihlalleri gidermeye yönelik etkili adımlar atılmadığını belirterek davaların yeniden açılmasını ve ByLock kullanımına ilişkin içtihatlardaki sistematik sorunların giderilmesi için kapsamlı reformlar yapılmasını istedi.

Ana muhalefet partisi CHP’ye yönelik hükümet baskısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümeti, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da dahil olmak üzere belediye başkanlarını hapse atarak, parti seçimlerini iptal ederek, medyayı ve protestoları susturarak, belediyelere kayyum atamalarıyla Türkiye’nin ana muhalefet partisi CHP’ye yönelik bir baskı kampanyası başlattı; gözlemciler bu süreci, Türkiye demokrasisini tehdit eden siyasi saikli bir tasfiye olarak nitelendiriyor.
Özet
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümeti, son bir yıl içinde ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) yönelik baskı kampanyasını yoğunlaştırarak, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu çok sayıda seçilmiş belediye başkanını ve parti yöneticisini yolsuzluk, terör bağlantısı veya kamu görevlilerine hakaret gibi tartışmalı suçlamalarla gözaltına aldı ya da görevden uzaklaştırdı. Mahkemeler CHP’nin parti kongrelerini ve il yönetim seçimlerini iptal etti, muhalefet yönetimindeki belediyelere kayyumlar atandı ve parti yapısı, büyük şehirlerdeki seçim başarılarını geçersiz kılmayı amaçladığı değerlendirilen siyasi saikli bir kampanya kapsamında istikrarsızlaştırıldı.
Bu baskı, sansür, polis şiddeti ve yargı suistimalleriyle daha da pekiştirildi: protestoları haberleştiren medya kuruluşları cezalandırıldı veya susturuldu, sosyal medya platformları eleştirel içerikleri engellemeye zorlandı ve İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından 1.800’den fazla protestocu gözaltına alındı. Tutuklu yetkililere yönelik kötü muamele, tıbbi bakımın engellenmesi ve keyfi yargılamalara ilişkin raporlar, artan insan hakları ihlallerini gözler önüne sererken; eleştirmenler, bu adımların Türkiye’de demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinin askıya alındığı konusunda uyardı.

Detained Minor Girls Case
The ongoing trials, where the educational and social activities of 15 minor girls were criminalised under the Turkish authorities' arbitrary use of legal norms, have sparked international concern.